2012 ile 2015 süresince gönüllü olarak belletmenlik (Eğitim kurumlarında etütleri denetleyen kişi) yapan Muharrem Büyüktürk, Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği'ne bağlı yurtlarda kalan 10 erkek öğrenciye 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla 20 Nisan'da görülen duruşmada 508 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karaman'daki olayın inceleme safhasında, mağdur çocuklardan 6'sının okul kaydını 2015-2016 eğitim yılı başında Ereğli'deki imam hatip ortaokuluna transfer edildiği ve Ereğli'de bulunan Yörükoğlu Camii'ne bağlı lojmanda kalan çocuklardan, birine de farklı zamanlarda iki kez cinsel istismarda bulunduğu tespit edildi.
Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ve 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan açılan ikinci dava ise bugün görüldü.
Hakkında 36 yıla kadar hapis cezası istenen ve duruşmaya tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Muharrem Büyüktürk, savunmasına ilk olarak iddiları redderek başladı ve kendisnin Ereğli'ye rehberlik etmeye geldiğini, çocuğun babasının olmadığını öğrendiğinde, ona daha fazla özen gösterdiğini, istismarda bulunmadığını dile getirdi.
Muharrem Büyüktürk, emniyette verdiği ifadesinde, emniyet görevlilerin yönlendirmesiyle verdiğini ve 'sapık' yerine eşcinsel olduğunu söylersem, ceza almayacağını hatta hastaneye tedavi olabileceğini söyledikleri için suçlamaları kabul ettiği iddiasında bulundu.
Mahkeme Başkanı Çınar'ın, ''Sen gelir, gider miydin?'' sorusu üzerine Büyüktürk, bir kaç kez gittiğini, havaların soğuk olduğu aylarda, kalorifer evi ısıtmadığından, çocukların daha önceden soba istedikleri için bir velinin aldığı ve kurduğu sobalı odada çocuklarla beraber yattığını dile getirdi. Çocuk (mağdur çocuktan bahsediyor) küçük yaşta çok şiddet gördüğünü bu sebeple, içine kapanık ve stresli olduğunu, kensininde bu çocuğa şefkatle ve sevgi dolu yaklaştığını, çocuğa iyi davrandıktan sonra derslerinin düzeldiğini, annesinin ve çocuğun kendisini çok sevdiğini ama asla cinsel istismar eyleminde bulunmadığını anlattan ifadelerde bulundu.
Mağdur çocuğun raporunda tacize uğradığının belirlendiğinin söylemesi üzerine Büyüktürk, bunun kendisiyle alakalı olmadığını, kendisi hakkında neden böyle konuştuğunu, adli tıpın incelemesi sonucunda olayın yaşandığı tarihin kesin olmadığını ve moğdur çocuğun korkmuş olduğu için bunları ifade etmiş olabileceğini iddia etti ve beraatını istedi.
Duruşmada çocuğa iftirada da bulunan Büyüktürk, mağdur çocuğun, parmağını makatına soktuğunu ve mastürbasyon yaptığını söylediğinde ona kızmadığırdığını, islami yaptırımları anlattığını iddia etti.
Mağdur çocuğun avukatı olan Köksal Filorinalı, sanığın ifadelerinde çelişkiler olduğunu ve sanığa verilen cezanın az olacağını, lojmanın kiralanmasına yardım eden sorumluların yargılanması gerektiğini, olayda suçlu olan kurumların da hak ettiği cezayı alması gerektiğini dile getirdi.
Mahkeme duruşmayı 27 Temmuz'a erteledi.
DHA
Okan ÜSTÜNDAĞ